Roma'da ne yedim ne içtim

3. Roma Seferi

Her şehrin bir ruhu vardır bence ve Roma bu ruhu en çok hissettiren şehirlerden biri. Kış sezonunun ulaşım ve konaklama için sağladığı maddi uygunluk ise kendimi şımartmamın bahanesi oluyor söz konusu Roma olunca. Ne yürümekten yoruluyorum sokaklarında ne de oturmaktan sıkılıyorum meydanlarında.

Prensip olarak gezdiğim bir yere tekrar gitmesem de bu dünyadaki bazı yerlerin birden fazla şansı hakettiğini düşünüyorum. Roma'da bunlardan biri. Kimisi kalabalık, kimisi yoğun, kimisi yorucu, kimisi ise sıkıcı bulur Romayı.
Benim içinse her sokağı, her meydanı keşfedilmeyi bekleyen bir hazine.

Her seferinde farklı bir kahvecide espressonuzu yudumlamak;
Aynı marka şarabın her bir yıl ki rekoltesinde farklı lezzetleri keşfedebilmek;
Bundan daha iyi bir pizza nasıl olabilir diye düşünürken bir anda daha iyisini bulabilmek, iyisini bulmakla kalmayıp "Bu zamana kadar pizza yememişim ben!" diyebilmek;
"Tatlı" kavramınızı bir anda alt üst edebilecek bir pastaneyle karşılaşmak;
Dondurma ne kadar farklı olabilir ki diye düşünürken ne kadar yanıldığınızı anlamak...
İşte tüm bunlar Roma'nın ara sokaklarında keşfedilmeyi bekleyen gizli hazineleri.

Roma'yla aramızda keşif'ten keyfe dönen bir ilişki oluştu zamanla. Keşfetmek bir yana artık keyif aldığım bir şehir burası. Ruhunu giderek daha fazla özümsediğim, daha fazla içselleştirdiğim bir yer.

Önceki Roma yazılarımda fazlasıyla, tarihi ve kültürel zenginliklerinden bahsetmiştim Roma'nın. Bu yazımda biraz da yolculuğum paralelinde keşif'ten keyfe kaydıracağım içeriği... İçimizdeki "haz" adamına gelsin bu yazı...



Sant' Eustachio 
(Adres: Piazza S.Eustachio n.82)

Uzun adıyla Sant' Eustachio Il Caffe',
Roma'nın en eski Cappuccino dükkanlarından biri. İçeride minik bir bar'dan Cappuccino siparişi veriliyor. Mekanın ufak da bir tatlı reyonu var. Klasik İtalyan tatlılarını bulmak mümkün. Oldukça taze lezzetli tatlılar. Cappuccino 2,60 Euro, ilk yudumdan itibaren bitmesin diye dua ediyor insan...
Mekanın önünde de birkaç masa ve sandalye var. Servis isteniyorsa fiyatlar biraz daha artıyor. İçerinin otantik havası ve barista'ların ustalığı ile hızlarını gözlemlemek daha keyifli. Mekan isim yaptığı için logolu hediyelik eşya seçenekleri de sunmuşlar. Bunun dışında taze kahve'den kahve makinasına kadar da bir çok ürün satışta.




La Casa Del Caffe Tazzad'oro
(Adres: via Degli Orfani, 84)

Roma'nın bir diğer efsane kahvecisi burası. Hemen Pantheon'un çaprazında meydana bakan ufak bir dükkan.
1946'dan beri sabahları işe giderken ya da akşamları eve dönerken italyanların ayak üstü kahve içtiği mekan. Latte'yi su bardağında sunuyorlar ki insanın bir sürahi daha içesi geliyor.

Cappuccino, Espresso ve Latte burada da harika yapılıyor. Onun dışında alkollü kahveler de yapılıyor ama pek ilgimi çektiklerini söyleyemem.
Burada da oturma yeri yok, ayakta ve genellikle de barda kahvenizi yudumlayarak hayata kısa bir mola veriyor ve yolunuza devam ediyorsunuz.




Giolitti 

Genel olarak dondurmaları için uğrak bir mekan olan Giolitti pastanesi benim için dekoru ve konsepti dolayısıyla kıymetli. Birçok yerde şubesi var.

Dondurmaları gelato değil, daha çok sorbe kıvamında dolayısıyla mekanın tarzı benim için daha ilgi çekici. Sorbe olarak da hakkını verdiklerini söyleyemem meyve oranı benim sevdiğim kıvamdan daha az çünkü.

Klasik İtalyan estetiği ve tarzını yansıtan mekan Roma'ya gelen tüm turistlerin ve aynı zaman da yerli halkın uğrak yerlerinden.
Dondurma yemek yanında içeride oturup bir kahve içilmesini tavsiye ederim. Roma'da güzel vakit geçirilebilecek bir çok mekandan biri.





Pastificio
(Adres: Via della Croce, 8)


Normalde ev yapımı makarna satan ve sadece öğlenleri 1-2 saatliğine restorana dönüşen bir dükkan düşünün.

İşte orası burası!

13:00 gibi mekanda olmak en akıllıcası çünkü tenceredeki makarnanın devamı yok. Her gün farklı 2 sos ile sunum yapılıyor. Makarnanınızı alıp içeride ve dışarda bulunan tezgahlarda makarnanızın keyfini çıkarıyorsunuz.
Pişirme tarzından, kıvamına, kesiminden soslarına kadar gerçek italyan makarnası yemek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir yer.

Porsiyon 4 Euro ve ücretsiz şarap ile su... Daha ne olsun...
Mekan İspanyol Merdivenlerine yakınlığı sebebiyle, bölgeye yapılacak bir ziyaretle birlikte planlanabilir.






Pompi 
(Adres: via della croce, 82)

Göz yaşartıcı bir lezzet. Yiyip yiyebileceğiniz en iyi Tiramisu diyordu gelmeden önce internette okuduğum bir yorum. Haksız sayılmaz. Meyveli çeşitlerinin hepsi ayrı ayrı güzel ama klasik Tiramisu'nun yeri ayrı. İnanılmaz bir lezzet.

Abartmıyorum gözlerinizi yaşartıyor karşılaştığınız şey. Doymak bilmiyorsunuz. Kıvamı ayrı güzel, mascarpone'si ayrı özel. Kasadaki çalışan Türkçe konuşmalarımızı duyunca hemen laf atıyor oradan birkaç kelimelik Türkçe bilgisiyle... Aman Allahım diyorum, bu nasıl bir şey, gülümsüyor muhtemelen anlamayıp...

İspanyol merdivenleri yakınındaki şubesini tavsiye ederim, en merkezi olanı. Sadece Tiramisu değil, klasik İtalyan tatlılarını da bulabileceğiniz bir dükkan. Örneğin Cannoli'leri de gerçekten çok iyi.
Mekandan tatlınızı alıp İspanyol merdivenlerinde uzanarak anın keyfini çıkarmak gibisi yok gerçekten. (Tiramisu tanesi 4 Euro)



Pizzarium
(Adres: via della meloria 43)

Pizza'ya her gidişimde uğramak için heyecanlandığım ve heyecanlanacağım pizzacı.
Uzun zaman önce Vedat Milor'un bir bir İtalya programında görmüş ve listeye almıştım bu mekanı. Bu güne kadar yediğimiz en güzel ve uzun süre unutamayacağımız bir lezzetle karşılaştık burada. Vatikan müzelerine çok yakın, metroyla ulaşım sağlamak isterseniz metronun vatikan çıkışına 1 dak.lık yürüme mesafesinde Pizzarium.

     Pizzarium'la ilgili ilk yazdığım yazıdaki noktalara tekrar değinmeden geçemeyeceğim. İnsan böyle bir tada her gün rastlayamaz dostlar. Roma'ya gelip de bu tadı yaşamamak büyük hata olur.

Bu zamana kadar pizza meraklısı bir insan olarak bu serüvenimi yaşanmamış sayıyor ve bugün itibariyle yeni bir hayata başlıyorum. En büyük üzüntüm uzun bir süre bu lezzetten mahrum kalmak. (1 yıl sonra Amerika Boston'da bu özleme son verebildim, onu da yazacağım)

Mekan klasik bir İtalyan mahalle pizzacısı, masa yok, gram usulü dilim pizza alıyorsunuz. Resim yanıltmasın önü genelde dolu bu koyduğum resim ertesi günkü kahvaltı amaçlı geldiğimiz andan.
     Genelde halkın rağbet ettiği pek turiste rastlamayacağınız bir yer. Lezzetleri benim kanıma göre pidesinde saklı. Malzemenin kalitesinin yanında pidesi bizim ramazan pidesi andıran bir lezzete sahip yani sadece pidesini oturup yiyebilirsiniz.

 Tavsiyem tek bir çeşide abanmak yerine tek tek tüm çeşitlerden tatmak.

     Pizza'ma eşlik etmesi için içerde satılan "Reinaert" markalı birayı seçiyorum. Sonradan öğreniyorum ki dünya çapında bir biraymış. Benim de çok hoşuma gitmişti zaten. Alkol oranı %9,5 içimi çok kolay, doyurucu ve o kadar pizza yememe rağmen hiç şişkinlik hissi vermiyor.
 
   




Pizzeria Remo
(Adres: Piazza Santa Maria, Liberatrice 44 - Aventino Bölgesi)

Burası Pizzarium'un tersine ince hamurla pizza yapan bir mekan ve bir restaurant. Ama turistik değil, Roma'lıların geldiği bir yer. Sadece akşam yemeği için açık, saatlerine bakıp gidilmeli. Klasik İtalyan pizzacısında güzel bir akşam yemeği için şiddetle tavsiye ederim. Yeri biraz merkezin dışında olsa da kesinlikle gitmeye değer. Unutmadan söyleyeyim pizza'lar taş fırında yapılıyor!

Mekanın pizzalarının yanında kabak çiçeğinden yapılan dolmaları da meşhur. Dolayısıyla pizza'dan önce birer porsiyon dolma muhakkak tadılmalı. Yufkayla birlikte servis edilen kabak çiçeğini Mozarella ve ton balığı ile doldurmuşlar. Yağda kızartılmış olmasına rağmen çok hafif ve lezzetli.

Denediklerimiz;
Rome Special Pizza, 8 Euro
Napoli Pizza, 7 Euro
Fiori Di Zucca (Dolma), 2,5 Euro
Melanzane Alla Parmigia, 7 Euro (Parmesan, patlıcan ve domates'le yapılan muhteşem karışım)
1 lt'lik sofra şarabı, 9 Euro

Yorumlar