Doğu Ekspresi - KARS - ÇILDIR - KARAGÖL



Birçok insan için hayalinin kurulduğu ama ya bir türlü zaman ayrılamayan ya da cesaret edilemeyen bir deneyim Doğu Ekspresi. Önceleri İstanbul-Kars arasında çalışırken, İstanbul-Ankara hattının hızlı trene (Pendik'ten kalkıp 4,5 saat sürdüğü için hızlı olması tartışılır) geçmesiyle artık Ankara-Kars arasında çalışıyor.
Ankara-Kırıkkale-Kayseri-Sivas-Erzincan-Erzurum şehirlerinden geçen ekspresin son durağı Kars. Toplam 53 duraktan oluşan güzergahın uzunluğu 1933 km!

Son sözü başta söyleyeyim; Güvenlik ve konfor tahmin edemeyeceğiniz kadar iyi, mesafe ise son durakta "bir bu kadar daha gidilir aslında..." diyecek kadar kısa! Çünkü mesafeyle ölçülebilecek bir yol değil bu...
İnsanı terbiye eden cinsten bir yolculuk. Büyüleyici ve içsel bir yolculuk... 25 saat boyunca hiç bir şey yapmadan ve bir dakika bile sıkılmadan, kompartımanda camın kenarına uzanıp dışarıyı izleyebileceğiniz bir yolculuk... 

Ekspresin son dönemde gezginler arasında revaçta olması sebebiyle, biletlerin satışa çıktığı (30 gün sonrası) tarihe yataklı vagonda ancak yer bulunabiliyor. Çünkü her tren'de 1 yataklı (2 kişilik kompartıman), 1 kuşetli (4 kişilik kompartıman) vagon mevcut olduğundan oldukça sınırlı sayıda yer mevcut.

Her gün 18:00'de Ankara Garından hareket eden ekspres için hareket günümüz perşembe olarak belirledik. Pazar günü öğleden sonra da uçak ile dönüşümüzü ayarladık. Kimileri cuma akşamı (Cumartesi akşamı Kars'a varıp) binip pazar dönüyor ancak yol zaten bir gün sürdüğü için bu şekilde Kars ve çevresini gezme imkanı oldukça kısıtlı. Eğer bölgeyi de gezmeye niyetliyseniz perşembe hareket edip cuma akşamı Kars'a varmanızı öneririm. 

Yemekli vagonda yemekler idare eder. Özelleştirildikten sonra menü oldukça kısıtlı bir hal almış ve kahvaltı tabağı hariç, mikrodalgada ısıtılan hazır tabldot yemeklerden ibaret. Fiyatlar son derece makul. Yemekli vagondan içecek takviyesiyle yanımızda getirdiğimiz nevaleler yol boyunca bizi tok tutuyor.

Erzurum'da trene cağ kebabı siparişi bir ritüel haline gelmiş. "Gel gör" isimli mekandan direk vagon kapısına sipariş edilebilen cağ kebapları valizi andıran ısı yalıtımlı bir kutuyla geliyor (çok sipariş geldiği için) ve gayet lezzetli. Yalnız ortalama 45 dakika önceden sipariş etmek gerek. Tren diğer tüm şehir merkezi istasyonlarında olduğu gibi 5 dakikadan fazla durmuyor.

Yolculuk için genel hatlarıyla söylenebilecekleri yukarıda söyledim. Tüm detaylara girip yolculuğun sürprizlerini kaçırmak istemiyorum. Sorularınız olursa direk yazabilirsiniz. 


Kars

Zor memleket.. Yılın yarısı toprağın üzeri karla kaplı, rakım ortalaması 2000 üzerinde.. Sadece kar mı? Soğuğu da pek çetin.. Korunmak zor.. Ünlü şimal rüzgarı, bir esti mi sanki mistik bir güç içinize işliyor.. İnsanından, tohumuna, yemeğinden, sokaktaki köpeklerine kadar bu zor şartlarda ayakta kalmak için evrimleşmiş..
Sokak köpeği değil buradaki cengaverler.. Şehre inen kurtlara karşı bölge sakinlerinin eski zamanlardan kalma siperi onlar.. Saygı görüyorlar..
Anadolu'nun birkaç kadim tohumundan biri olan Kavulca buğdayının toprakları burası. Hakkında onlarca bilimsel araştırma ve makale bulunan bu tür, bu zor şartlarda dayanabilen ender tohumlardan ve bu dayanıklılığı ile insan için sayısız fayda barındırıyor..
İnsanı da hakeza, önce çatık kaşlı, mesafeli ilk temasta.. Biraz sohbete zorlayınca hemen açıyor kapılarını, kibar, muzip ve son derece zeki..
Bu şartlarda hayatta kalmak kolay değil tabi..

Ertesi gün akşam 19:00 sularında Kars garına hafif yağmur eşliğinde varıyoruz. Gar çıkışında taksiciler kendilerine doğru yönelmeyince, "yağmur getirdiniz!" diye sesleniyor... "berekettir" diye cevaplarını verip, otele doğru yollanıyoruz. 10 dakikalık bir yürüyüş sonrası 2 gece konaklayacağımız "Konak Hotel"e varıyoruz. Resepsiyonda genel olarak bir kargaşa varmış gibi durmasına rağmen her işinizi çözmeye can atan, çok iyi niyetli ve yardımsever bir personele sahipler.

Odalarımızda biraz soluklanıp gelmeden rezervasyon yaptırdığımız "KAZ EVİ" isimli yerel lezzetler sunan mekana doğru yola çıkıyoruz. Kaz evi şehirdeki birkaç güzel yöresel yemek sunan mekandan biri... Sırasıyla diğer mekanları da takip eden öğünlerde denedik. Fiyat ortalaması şehrin üzerinde ama gerçekten lezzetli ve kaliteli bir menüye sahipler. Kars yemekleriyle ilgili ilk izlenimimiz genel olarak çok lezzetli ancak biraz yağlı (ağır) oldukları yönünde. Ama iklim şartlarından bunun doğal bir eğilim olduğunu görmek çok da zor değil. Menüdeki her şey birer tabak ortaya tadımlık usulü söylüyoruz. Gerçekten hem et hem de hamur işleri lezzetli Kars'ta. Özellikle baharat kullanımı batıya göre daha farklı. En basit bir pilava bile konulan yemiş ve baharatlarla yemeklerin batıya göre kesinlikle daha zengin bir lezzetle hazırlandığını söyleyebilirim.



Çıldır Gölü

Kars - Ardahan arasındaki göl 1900 mt'nin üzerindeki rakımı sayesinde yılın yarısına yakınında buzlar altında... Tabi ki karlar altındaki görüntüsü bambaşka...
Gölün doğu yönündeki otoyolda konuşlanıp (Akçakale ve çevresi), batı tarafındaki sıralı tepeleri ve bu tepelerin eteklerine kurulmuş köyleri gözlemlemek doyumsuz bir keyif... Gölde çıkan sazanlar (yerlilerin tabiriyle sarı balık) hem turistlerin hem de yerliler için cazip bir lezzet... Ancak göl kenarındaki aktif tek mekanın sahibiyle yaptığımız sohbette, son dönemde (!) alkollü içki ruhsatı verilmediği için işler ve yoğunluk oldukça düşmüş. Kapanma noktasına gelmişler.
Biz atlı turlara denk gelmedik ama özellikle hafta sonları gölün üzerinde atlı arabayla gezebileceğiniz turlar çevre köy sakinleri tarafından sağlanıyor. Bu arada bolca balık tutan insana da rastlıyorsunuz. Gölün orta kısımlarında buzun inceldiği noktalarda delik açarak ağ atılıyor göle.



Karagöl - Şavşat

Yarım günlük Çıldır turundan sonra bölgenin bir diğer doğa harikası Şavşat'taki Karagöl için tekrar yola çıkıyoruz. İlk durağımız Ardahan-Şavşat arasındaki 2470m rakımlı Çam geçidinin eteklerindeki efsane alabalık tesisi Laşet Restaurant!
Çam geçidi sunduğu manzaralar ile tam bir doğa harikası. Yayla evleri, vadiler, uçurumlar, ovalar ve kıvrımlı manzaralı yollar ile birçok güzelliği birkaç km içerisinde gözlemleyebiliyorsunuz. Laşet'e özel bir yer ayırıyorum çünkü muhteşem bir vadi manzarasında, güler yüzlü hizmet ve leziz yemekleri ile bunu hak ediyor. Yoldan geçerken uğranacak bir yer değil Laşet, uğramak için yolunuzu değiştirebileceğiniz bir yer.

Laşet'te midelerimize bayram havası yaşattıktan sonra tekrar yola koyuluyoruz. Sıradaki durağımız Yavuzköy seyir yeri.
Birkaç km ötedeki tepede manzaranın tadını çıkarmadan geçilmez... Biraz duraklayıp çevrenizi izlemeli, havayı sindire sindire içinize çekmelisiniz. Memleketin güzelliği karşısında nefesiniz kesilecek...
Aynı tepede bir de birebir inşa edilmiş geleneksel Şavşat evi'ni gezip görebilirsiniz.

Midemizden sonra gözlerimizi de şenlendirdikten sonra tüm bu şenliği taçlandıracak ruhsal doyum için Karagöl'e doğru yola çıkıyoruz. Bulunduğumuz noktadan Karagöl'ün 2 ulaşımı var, birincisi Ardahan yönüne doğru biraz daha geri giderek sapacağınız kısa ve köyiçi yolu, diğeri ise Artvine doğru ilerleyerek Şavşat'ın içinden ulaşabileceğiniz rota. Biz yerlilerin önerisiyle ilkinden gidip, dönüşte de Şavşat'ı da görmüş olmak için ikincisinden dönüyoruz.

Karagöl Sahara Milli Parkı olarak geçen bölge, Sahara yaylası ve Karagöl'den oluşuyor. Karagöl, yolunun sapalığından mıdır yoksa memleket en uç köşesinde olduğundan mıdır, turistik bir merkez haline gelmediği için çevresindeki birkaç bank ve bakım binası hariç tamamen doğal bir atmosfere sahip... Etrafını saran sazlıkları, kapkara ama çarşaf gibi suyu ve alabildiğine yeşilin çevrelediği manzarasıyla nefes kesici bir güzellik.

Umarım hep böyle insan'dan mümkün olduğunca uzakta kalır, uzun göl ve daha nice doğa harikası gibi bir ucubeye dönüştürülmez... Göl'ün çevresinde bir tur atıp, biraz soluklandıktan ve bol bol fotoğraf çektirdikten sonra Şavşat'a doğru yola çıkıyoruz. Şavşat merkezi bölgenin engebeli arazisine uyum sağlamış, yokuşlu bir ana cadde üzerine kurulmuş şirin bir ilçe. Karanlığa kalmamak için biraz vakit geçirip, Kars'a doğru dönüşe geçiyoruz.

Bu akşam yemek için randevumuz daha önceden yer ayırttığımız geleneksel Kars yemekleri yapan Hanımeli Kars Mutfağında. Akşama yemeklerin lezzetinin yanında yöreyle özdeşleşen aşık atışması damgasını vuruyor. Katılımcıların bahşişleriyle yürüyen performans gülmekten kırıp geçiriyor herkesi. Bu eski adetin nadir temsilcilerine şahit olmaksa ayrı bir keyif veriyor insana...


Ani Harabeleri

Ani harabeleri Kars merkezin yaklaşık 40 dakika doğusunda Ermenistan sınırında bir yüzyıllar içerisinden birbirinden çok farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış, ticaretin ve kervanların merkezi olmuş bir antik kent. Unesco Dünya Mirası listesinde bulunan kentte hem islam hem hristiyanlık hem de şaman dönemi yapıları mevcut. Cami, katedral ve ateş tapınaklarının bir arada bulunduğu bir kent hayal edin... Gerçek üstü...
Hiç beklemediğim kadar geniş bir alana yayılmış ve farklı eserin bir arada bulunduğu antik kentin yapıları maalesef oldukça hasarlı ve bakımsız şekilde ayakta zar zor durabiliyor. İsim olarak Ani Medeniyetinden, Ani Harebelerine geçiş aslında durumu özetliyor.

Sadece suriçi antik kentle de bitmiyor, kurulduğu tepeyi çevreleyen kayalık eteklerde, 800 üzerine mağara evden oluşan bir de yer altı kenti mevcut.
Ermenilerin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri olan kent 1064'te Selçuklu hükümdarı Alpaslan tarafından fethedilmiş ve kenti müslüman Şeddadi beyliğine bırakmış. Fetih sonrası kentteki katedrali "fethiye cami" olarak değiştiren Alpaslan'dan sonra, 1072'de Anadolu topraklarında inşa edilen ilk cami olarak kabul edilen Menuçihr Cami de Şeddadi beyliği tarafından inşa edilmiş.

Kentin ana kapısında Alpaslan bugüne belki de bozulmadan kalan yegane eser sur üzerine yapılan ve fethi simgeleyen aslan sembolü.



Doğu Ekspresi yolculuğu için dikkat edilmesi gerekenler;
- Yataklı vagon için biletler ancak 25-30 gün sonrasına (yeni bilet çıkışı ile; ebilet.tcdd.gov.tr) bulunuyor.
- Yemekli vagon imkanları oldukça kısıtlı, geçilen duraklar arasında da Erzurum garı (Gar'a cağ kebap söylenebiliyor; GelGör Cağ Kebapçısı en iyisi) haricinde yemek temin etmek zor çünkü çok kısa süre duruyor tren. Mümkün olduğunca tüm yol boyunca yetecek kadar yiyecekle trene binmenizi öneririm. Kompartımanlarda minimini bir buzdolabı mevcut (yolda manzarayla rakı iyi gider söyleyeyim) dolayısıyla her şeyi saklayabilirsiniz.
- Temiz nevresim, yastık, battaniye, el yüz havlusu vs tamamı kompartımanda mevcut.
- Kompartımanda tek priz mevcut, teknolojiye düşkünseniz çoğaltıcı şart. 
- Fotoğraf çeken biriyseniz kompartıman görevlisinde manzara sunan geçitleri ve ovaların lokasyonunu önceden öğrenebilirsiniz.
- Kars kaşarı ve/veya Graviyeri almak isterseniz yöre sakinlerinin genel önerisi "ÖZKAR SÜT" ürünleri. Biz denedik ve son derece memnun kaldık. Balı, kaşarı ve gravyeri gerçekten çok güzel. Kargo ile havası alınmış kaplarda gönderim de yapıyorlar.



Yorumlar