Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Napoli ve Capri Adası

Resim
15 Mayıs 2012    Roma tren garından erken saatlerde hareket ediyoruz Napoli'ye. Yaklaşık 1 saatlik bir tren yolcuğundan sonra vardığımız Napoli bizi şaşırtmıyor.. "Güneye geldik!" diyoruz. Napoli tren garından çıkmakla, İstanbul Sirkeci tren garından çıkmak arasındaki 5 farkı söyleyin deseniz söyleyemem. İnsanlar kuzeyden çok farklı.. Tıpkı bizim insanımız gibi.. Binbir çeşit..    Motorsikletli hırsızlarıyla ünlenmiş şehrin sokakları arasından yürürken eminönü ile tarlabaşı karışımı bir görüntü karşılıyor insanı. Eski bir şehir. Eskiliğine rağmen İtalyaya özgü o pastel renkler burda da hakim binaların dış cephelerinde. Ama güneye indikçe azalan gelir eşitsizliği Napoli'de çok iyi gözlemlenebiliyor. Dışardan virane havasındaki yapıların içleri de çoğunlukla bir o kadar eski.      Maradonalı yıllar ise hala zihinlerinde Napolilerin. Hediyelik eşya mağazalarında ticarileşmesi haricinde birçok dükkan ve restaurant duvarında Maradonalı günlere da...

Roma'da 2.gün

Resim
14 Mayıs 2012      Ertesi sabah erkenden ayaklarımızdaki sızıyla uyanıyoruz. Ama vakit kaybına tahammül yok güzel şehir, güzel insanlar ve güzel yemekler bizi bekler.. Çantaları hazırlayıp ufak bir kahvaltıyla hemen koyuluyoruz yola.. İlk durağımız Trevi Çeşmesi.. La Fontana di Trevi      Gördüğüm en güzel çeşme desem abartmış olmam. Küçük bir meydanı neredeyse tamamen dolduracak büyüklükte inşa edilmiş devasa bir yapı. Türkçe'de üçyol ya da aşk çeşmesi olarak da bilinen bu çeşme klasik ve barok dönemin en önemli eserlerinden. Bir rivayete göre üç yolun birleşme noktasından, bir diğer rivayete göre yeraltında 3 su kanalının birleşmesinden alır ismini. Denizin resmedildiği çeşme'de ortadaki Poseidon'a solda Demeter ve sağda Hygieia eşlik eder. Turistlerin en çok ilgi gösterdiği eserlerden biri olan çeşmenin havuzu bozuk paralarla dolu... Öyle inanılıyor ki, çeşmeye arkanızı dönüp bir dilek diler sonrasında omuzunuzun üzerinden havuza para ata...

Roma'da 1.Gün

Resim
13 Mayıs 2012       İstanbul gibi 7 tepe ve bir kanal (Tevere Nehri) üzerine kurulu ölümsüz şehir Roma.. Sayısız devletin başkenti; meydanlarıyla, çeşmeleriyle, akıl almaz yapıtları ve tarih desenli sokaklarıyla sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış ruhani şehir..    İtalyanca “Roma” olan bu şehrin adını tersten okuduğunuzda “Amor” olması da sanırım bu ruhani şehrin büyüsünün nereden kaynaklandığını biraz olsun açıklıyor..   Renklerin yaratabileceği en muhteşem şehir benim içinse eski bir dost.. İlkokul yıllarımda ailemle yaptığım geziden hayal meyal hatırladığım birkaç çeşme ve müzesiyle tozlu bir hayal.. Ve Gladyatör filmiyle tekrar ateşlenen bir arzu.. Bu sefer yanımda hayatımı getirdim ey Roma..!      Çok sevdiğimiz pisa şehriyle üzülerek vedalaştık.. Sabah 7:32'de Pisa Centrale'den kalkan hızlı trenle yaklaşık 2,5 saatte Roma'ya vardık.. Tren çok konforlu, bilet fiyatı önceden ...

Cinque Terre

Resim
12 Mayıs 2012      İnanması güç..  Yıllar önce internette bilgisayarıma masaüstü resmi ararken karşıma çıkan ve beni ilk görüşte çarpan bir resim bulmuştum.. Uzun zaman resmin nereye ait olduğunu bilmeden hatta hiç düşünmeden geçip gitti.. Hatta uzun bir süre resmin gerçek olmadığını ve bir photoshop ürünü olduğunu düşündüm.. Ve bir gün bulmaya karar verdim hayalimdeki bu yeri.. Sadece bir resimle bir yerin ismi nasıl bulunabilirse uzun süren araştırmalarım sonucunda hedefe ulaştım. Fotoğraf kuzeybatı İtalya'daki bir köyün resmiydi. İsmini öğrendiğim günden itibaren burayı kendi gözlerimle görmek için sabırsızlanıp durdum.. İnanması güç dedim yazının başında çünkü o manzara şu an karşımda.. Manarola.. En büyük şairin en güzel dizesi, en usta ressamın en güzel portresi gibi.. Gözümün gördüğü en güzel yer..           Yazıya normal bir girişle başlamak istemedim çünkü benim için İ...

Floransa

Resim
     Sabah 08.32 Pisa-Firenze SMN treniyle (euro 7) Floransanın yolunu tutuyoruz. Yolculuk, Toscananın göz alabildiğine uzanan zeytin ve üzüm tarlaları arasında tam 1 saat sürüyor. Yolda, derebeylik döneminden kalma tepelere kurulmuş kaleler ve etrafında oluşturulmuş daire biçimdeki yerleşim yerleri hala tarihi filmlerde izlediğimiz gibi, hiç bozulmamış...      Tren garı neredeyse şehrin tam göbeğinde, Dom'a 5 dakikalık yürüme mesafesinde... İner inmez garın karşısındaki Turist Ofisinden haritalarınızı almayı unutmayın. Çünkü Floransa kesinlikle yürüyerek gezilmesi gereken bir yer... Belki scooter kiralanabilir ama şahsen hiç bir şeyi kaçırmamak adına yürümek en iyi yol...       Floransa ... İtalya Krallığının başkenti... Rönesansın doğduğu yer... Arno'nun en eşsiz silüetini bulduğu yer... Da Vinci'nin ve Michalengelo'nun doğduğu şehir...      Turist ofisinden çıkıp merkeze ...

Pisa

Resim
10 Mayıs 2012      Paris'ten Pisa'ya Orly'den kalkan uçağımızla sabah 10'da geçtik. Pisa'nın küçük havalimanından kalkan otobüsle de Pisa merkeze yani merkez tren istasyonuna... 4-5 dakikalık bir seyahatten sonra istasyonda indik. Pisa harika bir şehir... Küçük bir Akdeniz kasabası gibi ama sokaklar ve binalar klasik İtalyan... Üniversitesinin şehre kattığı dinamizm ile şehrin tarihi dokusu ve Arno nehrinin zerafetiyle Pisa kesinlikle İtalya'daki favori şehirlerimin başında... Pisa'da ne yapacaksınız bir tek kulesiyle kilisesi var diyenler insanlara şu an şaşırıyorum... Kesinlikle her köşesinde ayrı bir zenginlik ve keşif yatıyor bu şehrin... Yolda yürürken pastel boyayla çizilmiş tablolar arasında yürüyor gibisiniz... Özellikle tren garına yakın olması için tercih ettiğimiz ve 3 gün kaldığımız Hotel La Pace çok iyi bir konuma sahip hemen kolayca bulduk...      Bounjornooooo diyip girdik içeri, sonunu uzatmazsanız boş ifadeyle yüzünüz...

Paris'te ne yenilir, ne içilir?

Resim
Yerel Şaraplardan sevdiklerim: - Paul Cherrier / Sancerre 2009 (12 euro) - Champagne Monopole Heidsieck & Co. 2009 - Chateau Fombrauge / Cuvee Le Cadran 2004 (23 euro) - Chateau Petit-Village / Pomerol 2007 (60 euro-çok iyi) - Chateau Rieussec / Sauternes 2000 (çok iyi) - Domaine Bijet / Le Chapille 2009 - Chateau Larose-Trintaudon / Haut-Medoc 2007 (26 euro)  Foie Gras Yerel Lezzetlerden sevdiklerim: - Conte (kaşarlar arasında favorim) - Forme d'ambert (küflü beyaz/çok sert peynir) - Camembert (krem/kaşar) - Foie Gras (ördek/kaz ciğerinden yapılan ezme -sağdaki fotoğraf) - Lazanya (ıspanak ve somonlu denenmeli) Bir akşam yemeği; - Les champignons de paris (mantar/kızartma) - Le gratin dauphinois (fırında patates) - Le paris brest (enfes bir fransız tatlısı/tüm pastanelerde bulunabilir) **Bu arada bir şahsi keşif yaptım, bizim fransız bile şaşırdı.. Conte peynirle Moutarde dedikleri hardalları ve yeşil zeytin ekmek arası çılgın bi...