Cinque Terre

12 Mayıs 2012

     İnanması güç..  Yıllar önce internette bilgisayarıma masaüstü resmi ararken karşıma çıkan ve beni ilk görüşte çarpan bir resim bulmuştum.. Uzun zaman resmin nereye ait olduğunu bilmeden hatta hiç düşünmeden geçip gitti.. Hatta uzun bir süre resmin gerçek olmadığını ve bir photoshop ürünü olduğunu düşündüm.. Ve bir gün bulmaya karar verdim hayalimdeki bu yeri.. Sadece bir resimle bir yerin ismi nasıl bulunabilirse uzun süren araştırmalarım sonucunda hedefe ulaştım. Fotoğraf kuzeybatı İtalya'daki bir köyün resmiydi. İsmini öğrendiğim günden itibaren burayı kendi gözlerimle görmek için sabırsızlanıp durdum.. İnanması güç dedim yazının başında çünkü o manzara şu an karşımda.. Manarola.. En büyük şairin en güzel dizesi, en usta ressamın en güzel portresi gibi.. Gözümün gördüğü en güzel yer..
    

     Yazıya normal bir girişle başlamak istemedim çünkü benim için İtalya gezisini en özel kılan bölge Cinque Terre bölgesiydi. İtalyanca'da 5 köy anlamında.. Güneyden güneye sırayla; Riomaggiero, Manarola, Corniglia, Vernazza, Monterosso.. Geçimini yüzyıllar boyu sadece balıkçılık ve şarapçılıkla yapan 5 muhteşem akdeniz köyü.. Kayaların üzerine, tarihin tüm sanatkarlarına taş çıkartarak, kazınmış 5 köy.. Üzülerek söylemeliyim ki paranın elini soktuğu her yerde olduğu gibi burada da bozulma yavaştan başlamış.. Ekonomik geçimsizlikler sebebiyle yerel halk bölgeyi terketmeye başlarken, onların boşalttıkları yerlere rantcılar doluşmaya başlamış ve özellikle son köy Monterosso'da turizm'den kaynaklı ciddi bozulmalar mevcut.. Ziyaret etmeyi düşünenler ellerini kesinlikle hızlı tutmalı..

Gelmişken de beyaz şaraplarından denenmeli..

     Gelgelelim bizim gezimize.. Sabah erkenden kalkıp Pisa'dan La Spezia'ya (6,5 euro) trenle yaklaşık 1 saatte geçiyoruz. Cinque Terre'ye nasıl gidilir sorusu La Spezia'da gizli. La Spezia hem kara hem de demiryoluyla bu 5 köye güneyden açılan tek kapı. La Spezia'dan günlük köyler arasında trenle sınırsız ulaşım sağlayan 10 euro'luk bileti almanızı tavsiye ederim. Böylelikle günübirlik seyahatlar için tüm köyleri bu biletle gezmek mümkün.. Riomaggiero ve Manarola'ya ayrı parantez açmak durumdayım çünkü onların yerleri gerçekten farklı.. Hem konumları hem de korunmuşlukları itibariyle diğer iki köyden ayrılıyorlar benim gözümde.. Bir de ilk göz ağrısı olmaları elbette hafif bir kayırmayı beraberinde getiriyor..

Riomaggiero ve via dell'Amore

     La Spezia'dan sonraki ilk durak Riomaggiero. İtalyanın bana en özel gelen pastel renkli evleri burada minyatür bir hal alıyor neredeyse.. Evler ortalama 3-4 katlı ve bitişik.. Sokaklar sadece iki insanın yanyana yürüyebileceği genişlikte.. Az olan yerleşim alanını maksimum ölçüde kullanılmış burada.. Geldiğinizde bizim gibi aç olursanız şayet, Riomaggiero dilim pizza alarak karnınızı Tiren (thrrhenian) denizine karşı doyurabileceğiniz iyi bir durak.. Köyün arasından geçen yolda biraz yokuş yukarı yürüdüğünüzde sağda "Te la do io la Merenda" tabelalı bir pizzacı göreceksiniz, girip bir dilim almaktan sakın çekinmeyin.. Pizzaları makul ve çok başarılı.. Köyler arasındaki sınırsız bileti almanıza rağmen Riomaggiero ile Manarola arasındaki "aşk yolu"nu yürümeden de buradan dönmemelisiniz.. Riomaggiero merkezde "Via Dell'Amore" tabelalarını takip ederseniz kendinizi yolda bulacaksınız.. Yolu yürümek ücretli, ancak sınırsız günlük tren biletiniz var ise bingo! Burda biletinizi gösterip ücretsiz geçiş yapabilirsunuz..


Manarola

     Ve aşk yoluna girerken de sevdiğiniz biri varsa yanınızda kilit bulundurmayı ihmal etmeyeceksiniz.. İnanışa göre; kilidinizi manzaranın en güzel noktasını öyle sıkı kitlemelisiniz ki; kilitli kaldığı sürece sevginiz de zarar görmesin..
     Aşk yolu boyunca doyumsuz bir çok koy ve üzüm bağları arasından yürüyorsunuz... Yolun sonu ise eşsiz Manarola.. Burası için bir çok şey söyledim yazının başında.. Hiç biri abartılı değil.. Uzun zaman hayalini kurduğum yeri gelip kendi gözlerimle de görünce boşa olmadığını anladım.. Sahilden içecek soğuk bir şeyler alıp, sahildeki kayaların üzerinde oturdum.. Saatlerce oturabileceğim bir yer burası, hiç kıpırdamadan.. Ancak planı çok önceden yapmıştık ve yarın sabahki Roma trenine yetişmek için Pisa'ya gece geri dönmemiz gerekiyordu.. Manarola ile istemeye istemeye ayrılmak zorunda kaldım böylelikle.. Bir dahakine daha uzun görüşmek dileğiyle eski dost..


     Corniglia, sahili olmayan ve dalgaların düzleştirdiği dik kayaların tepesine kurulmuş bir köy.. Manarola'da biraz fazla vakit kaybedip binmemiz gereken treni kaçırınca diğer 2 köyü görmek adına maalesef burayı es geçmek zorunda kalıyoruz..


Vernazza

 Burası sağ baştan 4. köy.. Diğer köylere nazaran daha düz bir araziye konumlanmış ve kendi sahili ve sahilinde de büyük bir kilisesi olan bir köy. Burada denize girme hayallerimizi ne yazık ki gerçekleştiremiyoruz çünkü şansımıza sahil neredeyse komple bir şantiye alanına dönmüş durumda..
Solda görülen resimdeki sahil bizim gittiğimizde iş makinalarıyla dolu olduğu için sadece köyü çevreleyen kayalıkların üzerinde yürüyüş yapabiliyoruz.. Sadece sahil değil köyün içinde de bir yeniden yapılanma çalışması var.. Yollar, dükkanlar, bazı binalar sil baştan yapılıyor.. Biz hiç birine aldırış etmeden deniz kenarındaki kayaların üzerinde diğer ziyaretçilerle birlikte denizin ve güneşin tadını çıkarıyoruz..


     Ve son köy Monterosso..  Çok uzun bir plaja ve güzel bir denize sahip ve bu özelliğinden dolayı da en turistik köy ve maalesefki en çok yağmalanmış köy..

     Coğrafi konumunun turizmi elverişliliği şanssızlığı olmuş buranın ve az önce anlattığım buraya özgü özellikler yerine adeta bir tatil köyü kıvamına gelmiş Monterosso.. Sahilde biraz yürüyüş yaptıktan sonra hem vakit darlığı hem de yorgunluk sebebiyle bizi Pisa'daki son gecemiz için Otelimize götürecek trene atlayıp evin yolunu tutuyoruz..